Türkiye İş Bankası’nın ev sahipliğinde Bloomberg HT kanalının medya sponsoru olduğu, ilki Mersin’in Tarsus ilçesinde düzenlenen “Tarım Sohbetleri Konferansı”nda, Türkiye’nin tarım potansiyeli, tarımda markalaşma, ihracat pazarı, çiftçilerin sorunları ve çözüm önerileri ele alındı.
Gıda sanayi ve tarımsal ürünlerin katma değer yaratmasının da masaya yatırıldığı konferansta tarım, Çukurova özelinde tartışıldı.
Konferans’ta açılış konuşmasını yapan Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı H.Ruhi Koçak sözlerine, ilklerin şehri Tarsus’ta “Tarım Sohbetleri” konferansının ilkinin düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladı.Globalleşme ve uluslararası rekabetler baş edebilmek için tarımda sürekliliğin olması gerektiğine vurgu yaptı. Üreticinin başarıya ulaşabilmesi için planlı üretim modeline geçilmesi önemine vurgu yapan Koçak, üreticinin finansmana erişimde dikkatli davranılması gerektiğinin de altını çizdi.
Tarsus TSO Başkanı Ruhi Koçak konuşmasında Tarsus’un tarihi değerlerine ve kurulması planlanan Tarsus Gıda İhtisas OSB konularına da değindi. Ayrıca, Çukurova bölgesinin çoğu tarım ürünü alanında liderliğe oynadığını ve bölgenin tarım ürünü üretiminde Türkiye’de önemli bir payı elinde bulundurduğu; bu ürünlerin sanayileşmesi konusunda da önemli atılımlar yapılması gerektiğinden bahsetti.
Tarsus Ziraat Odası Başkanı Ali Ergezer de Çukurova’nın dünyanın üçüncü büyük ovası olduğuna dikkat çekerek tek sıkıntılarının finansmana erişim olduğunu söyledi.
SEKTÖRÜN ÖNÜNDEKİ ÜÇ TEMEL SORUN
İş Bankası Ticari Bankacılık Pazarlama Bölümü Tarım Birimi Müdür Özgen Şenel ise İş Bankası’nın bugüne kadar yaptığı tarım bankacılığını ticari bakış açısıyla yürüttüğünü söyleyen Şenel, Banka’daki yapı değişikliğiyle tarım bankacılığına daha fazla odaklandıklarının altını çizdi.
Türkiye’nin gayrisafi milli hasılasının 160 milyar lirasının tarım ürünlerinden oluştuğunu hatırlatan Şenel, “Bunun ihracata dönen kısmı 20 milyar dolar” dedi.
Bu rakamların artması gerektiğini söyleyen Şenel, tarımdan geçinen kişilerin sayısının 20 milyona, yani nüfusun dörtte birine ulaştığını hatırlattı.
Tarımdaki talebin sonsuz olduğunu söyleyen Şenel, sektörün önündeki sorunları şöyle sıraladı: İklim değişiklikleri, girdi maliyetleri ve üretim için kaynak ihtiyacı, pazarlara ulaşmak ve rekabet edebilmek.
Şenel, Gıda İhtisas Sanayi Bölgesi’nin ve Çukurova Havalimanı’nın hayata geçmesiyle pazarlara erişim anlamında ekonomiye katkısı olacağını ifade etti.
“BİRLİKTE HAREKET ETMİYORUZ”
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Özertan da tarımda yeni trendleri anlattı.
Çiftçiler, üreticiler, nakliyeciler, pazarlamacılar ve depocuların karmaşık bir yapı içerisinde Türkiye’nin tarım sektörünü oluşturduğunu söyleyen Özertan, herkesin kendi alanında uzman olduğunu ancak birlikte ortak hareket etme kültürünün bulunmamasından dolayı sorunlar yaşandığını vurguladı.
Farklı paydaşların nasıl ortak çalıştığını İngiltere’den “Agri-Tech East” oluşumunu örnek vererek anlatan Özertan şöyle konuştu:
“Bu kümenin 96 üyesi var. Bu üyelerden bir tanesi danışmanlık şirketi. Tarım, çevre, uygulamalar, stratejik araştırmalar üzerine yoğunlaşıyor. Bir diğeri, bilgi ve karar verme hizmetlerinde destek sunuyor. Başka biri insansız hava araçlarıyla çiftçiye veri temin ediyor. Bir başkası ise İngiltere’nin en büyük tarımsal girdi kooperatifi. Diğer bir üye melek yatırımcılar için network oluştururken, Bayer gibi büyük firmaların yanı sıra İngiltere İnovasyon Kurumu, çeşitli araştırma merkezleri ve üniversiteler de oluşumun içinde yer alıyor. “
Panelin ikinci bölümünde ise konunun uzmanlarıyla dünyadan örnekler verilere tarım sektörünün Türkiye’de geldiği noktaya ve yapılması gereken reformlara yer verildi.