Page 8 - STRATEJİK PLAN (2018-2021)
P. 8
TARĠHÇE
TARĠH AÇISINDAN ÖNEMLĠ YERLER
ROMA YOLU
Sağlıklı Köyü Tarsus'a 15 km. uzaklıkta olup köyün
yukarı dağlık kısmında ana kaya üzerinde taĢ
levhalarla döĢeli Roma yolu vardır. Roma yolu
yüksek bir yerde olup buradan Tarsus ve civarı
sahile kadar görülebilmektedir. Yolun geniĢliği
yaklaĢık üç metredir. 3 km’lik kısmı sağlam
durumdadır. Yolun her iki tarafında bulunan
korkuluk duvarı yol boyunca devam etmektedir.
Yol güzergâhı üzerinde Roma ve Bizans devirlerine
ait mezarlar ve yolla ilgili yazılı onarım kitabeleri
bulunmaktadır. Söz konusu bu Roma Yolu üzerinde
kemerli bir yapı vardır. Bu kapının Zafer Takı ve Kilikya sınırlarının baĢlangıç yeri olduğu veya sınır kapısı
olarak yapıldığı tahmin edilmektedir. Tek sıra kesme taĢtan yapılan kapının geniĢliği 8.80 m, yüksekliği ise
5.20 metredir.
KLEOPATRA KAPISI
Tarihi belgelerde, kentin giriĢ ve çıkıĢı, kale veya
sur kapısı olan, denize bakan tarafta olmasından
dolayı ismi Deniz Kapısı denilmiĢtir. Yakın tarihe
kadar Deniz Kapısı diye bilinen, Tarsus Kale Kapısı,
Ģu an ismi Kleopatra Kapısı diye bilinen Ģehrin en
eski kalıntıları olan tarihi yapı halen mevcuttur.
Ayrıca ünlü coğrafyacı Strabon I.Ö.I. yy da
Tarsus'taki kültür yaĢamı hakkında oldukça ayrıntılı
geniĢ bilgiler vermektedir. Strabon, birçok filozof,
dil bilgini ve Ģairlerin Tarsus'ta yaĢadığını, onların
kültür hayatına olan etkilerini, her konuda büyük
bir geliĢme içindeki Tarsus'un bir bilim ve
üniversite kenti olduğunu, halkın felsefeye ve diğer
bilim dallarına büyük ilgi gösterdiğini ve bunları
öğrenmeye istekli olduklarını, Tarsus’un bu konuda Ġskenderiye ve Atina'yı geçtiğini yazmaktadır.
Strabon'dan, Tarsus'ta eğitim görenlerin yerli halktan olduğunu ve yabancıların nadir olarak geldiğini,
eğitimini bitirenlerin bir kısmının yabancı ülkelere giderek orada eğitimlerine devam ettiklerini
öğreniyoruz.
ULU CAMĠĠ
Cami-i Nur adıyla anılan ve bulunduğu semte de
Cami-Nur ismini veren bu cami, Tarsus
merkezinde yer alan Türk-Ġslam sanatının önde
gelen eseridir. 1579 yılında
Ramazanoğulları'ndan Piri PaĢanın oğlu Ġbrahim
Bey tarafından yaptırılmıĢtır. Selçuk-Osmanlı
üslubunda tek Ģerefeli minaresi olan camii
yapımında tümüyle kesme taĢ kullanılmıĢtır. Avlu
taĢ levhalarla kaplı olup ortada (H.1323) tarihli
onarım kitabesi bulunan bir Ģadırvanı mevcuttur.
Camiye kuzey yönünden abidevi portalla girilir.
Bu portal Memlük mimarı özelliklerini taĢıyan
siyah beyaz mermerlerle süslüdür. Son cemaat
yeri, doğu- batı doğrultusunda 14 adet baklava
dilimli sütunların taĢıdığı orijinal kiremitlerle örtülü 16 kubbeden revaklı ve 5 kapılı avlu yer alır. Caminin
iç mekan sütunları "Ġran Kemeri" adı verilen yarı sivri kemerlerle birbirine bağlanmıĢtır. Caminin minber,
mihrap ve müezzin mahfili mermerden yapılmıĢtır. Caminin doğu bölümünde ayrı mekânda Hazreti ġit ve
Lokman peygamberlerin makamları ve Abbasi Halifesi olan ve Pozantı'da 833 (H.218) yılında ölen
Me'mun'un kabri bulunmaktadır.
8